Camın Yapısı :
Cam elle tutulursa sert ve durgun bir etki yapar. Kırılganlığı nedeniyle de
sert bir yere vurulunca kırılır. Böyle olmakla birlikte kimyacılar "içinden su
içtiğimiz kabın kendisinin bir sıvı olduğunu" söylerler.
Bütün bunlar soğumuş, durgunlaşmış camın belli başlı özellikleridir. Oysa yüksek
ısılara çıkarıldığında camın bu özellikleri tümüyle değişir. Önce yumuşamaya
başlar. Sonra akıcılık kazanır. Hatta yeterli olan ısı sağlanırsa "su gibi"
akar.
Cam bir maden olarak tanımlanır. Ama diğer madenlere göre çok önemli bir
değişikliği vardır. O da "erime noktası" değil "yumuşama noktası" olmasıdır.
İşte bu önemli özelliği nedeniyle camın içinde bulunduğu ortamın ısısı
arttırılırsa gittikçe daha çok sıvılaşır ve akıcılık kazanır. Bu durum, camın
çok değişik yöntemlerle biçimlendirilmesini ve üfleyerek şişirilmesini sağlar.
Camın Öyküsü :
Fenikeli gemiciler kumsalda yemek pişirmek için ocak kurmaya kalkıştıklarında
taş bulabilselerdi, sert soda parçalarını kullanmak zorunda kalmayacaklardı ve
cam da bulunmayacaktı...Romalı Plinius'un aktardığı bu ilginç öykü artık
yalnızca bir söylence olarak yaşıyor.
En son arkeolojik bulgular camın ilk kez Mezopotamya'da kullanılmış olduğunu ve
en erken örneklerinin İ.Ö. 3.bin sonu yada 2.bin başlarına tarihlendiğini
gösterir. Bu ilk örnekler genellikle opak yada yarı saydam camlardan oluşur.
Cam yapımındaki ilk önemli aşama İ.Ö. 1.yy.da cam üfleme çubuğunun bulunuşudur.
Bu buluşla birlikte cam yapımı hızla gelişmeye başlar. İ.S. 1.yy. başlarında
Roma'da ilk saydam camın yapılmasıyla birlikte cam yapımında ikinci büyük aşama
da gerçekleşir. İ.S. 1.yy.'dan İ.S. 4.yy'a dek uzanan dönem camın "altın
dönemi"dir. Bu dönemde cam ürünlerinin çeşitliliği ve bolluğu doruk noktasına
ulaşır.
Roma İmparatorluğu'nun çöküşünden sonra cam eşya üretimi, aynı düzeyde olmamakla
birlikte Bizans'la sürer, Ortaçağ İslam ülkelerinde ise yine yetkin bir düzeye
ulaşır.
Batıda camın yeniden canlanması 16. yy. başlarında Venedik camcılığının
doğuşuyla gerçekleşir ve Venedik yüzyıllar boyu cam endüstrisinin önemli bir
merkezi olma niteliğini korur.